10 Ekim 2010 Pazar

Terör Her Yerde

Yaklaşık otuz yıldır sürmekte olan terör olayları nedeniyle binlerce asker ve polisimiz şehit olmuş, çocuklara okuma-yazma öğretmekten başka bir amaçları bulunmayan yüzlerce öğretmenimiz katledilmiş ve yine binlerce masum insan hayatını kaybetmiştir. Köyler boşaltılmış, insanlar memleketlerinden ayrılmak, bağını-bahçesini, toprağını bırakarak başka yerlerde yaşama tutunmak için çabalamak zorunda kalmışlardır. İstatistiklere göre yaklaşık otuz bin insan terör olayları nedeniyle hayatını kaybetmiş.
Umarız devletimiz bu işi kesin olarak çözer ve hem binlerce cana hem de ülkemiz ekonomisine yüz milyar dolar gibi  (bazılarına göre bu rakam üç yüz milyara yakın) büyük bir paraya mal olan bu belayı bitirir.
Başka bir terör daha vardır ki burada insanlar silahla vurulmaz, çatışma meydana gelmez, operasyonlar yapılmaz. Terör olayını gerçekleştiren ve hem kendi hem başkasının hayatını kaybetmesine neden olan bizzat kişinin kendisidir. Sanırım neyi kast ettiğimizi anladınız. Evet sadece son on yılda kırk beş bin ölüm ve çok daha fazlası yaralanma ile biten terör olayından, trafik teröründen bahsediyorum. Ekonomik zararlarını ise söylemeye bile gerek yok.
Elbette trafik kazalarının sebepleri vardır ve bu sebepler ortadan kaldırılmadığı müddetçe daha binlerce insan yollarda can vermeye devam edecektir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki kazaların meydana gelmesinde en büyük suç taşıt sürücülerinindir. Yol ve araçtan kaynaklanan kazalar bunun çok çok gerisinde kalıyor.
Demek ki kabahati önce kendimizde arayacağız. “Nerede hata yapıyoruz?” sorusunu iyi tahlil edeceğiz. Gerçi bu sorunun cevabı çok açık. Tek yapmamız gereken doğru-dürüst araba kullanmak, kurallara uymak, başka sürücülerin hakkını gözetmek, aracımızın eksiklerini tamamlamak, arızaları varsa tamir ettirmek.
Hepimiz görüyoruz. Kurallara uymayan sürücülerin nelere sebebiyet verdiğini hepimiz biliyoruz. O halde aynı hatayı biz neden yapıyoruz? Kaza yaptığımızda kendi canımızdan olsak neyse, başka insanların ölümlerine de sebebiyet veriyoruz.
Yaklaşık on yıl önce otomobilimle yolculuk yapıyorum. Yolda iki turist otostop yaptı. Araçta yalnız olduğum için durup aldım onları. Arabaya biner binmez ön koltuğa oturan adamın ilk işi emniyet kemerini takmak oldu. Üstelik göz ucuyla bana bakmaz mı? “Neden emniyet kemerin takılı değil” der gibi…  Utancımdan yerin dibine girdim. Yolda gördüğüm bir çeşme yanında durarak inip su içtik. Araca tekrar bindiğimizde bu kez ben de taktım emniyet kemerini.
Neden böyleyiz biz? Neden kurallara uymuyor ve uymamakta da ısrarcı oluyoruz? Üstelik o kurallar bizlerin güvenliği için konulmuş. Bir yerlerde hata var. O hatalar düzeltilmediği müddetçe yollarda canımızı vermeye devam edeceğiz.
Bu konuda bizler ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Devlet de daha caydırıcı önlemler almalıdır. Trafikte yaptığımız hatanın cezasını öderken belki canımız yanacak ama o hatayı ikinci bir defa yapmayacağız.
İnsan canından daha değerli ne olabilir? Birkaç canımız mı var ki korkusuzca ve pervasızca araç kullanıyor ve ölümlere sebep oluyoruz. Ölümün tecrübesi olmaz. O halde hem kendi hayatımız hem başkalarının hayatı için lütfen kurallara uyalım. Hız yapmayalım, alkollüyken araç kullanmayalım, hatalı sollama yapmayalım.
Araca bindiğimizde ilk işimiz emniyet kemerini takmak olsun. Birilerine mahcup olmamak için değil kendi can güvenliğimiz için…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder